Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2015 yılında yapılan obezite araştırması sonuçlarına göre dünyada yaklaşık 2.3 milyar insan ideal kilosunun üstündedir. Günümüzde ise dünyada 700 milyon obezite hastası yaşamaktadır. Türkiye’deki obezite sıklığı konusunda son istatistiksel araştırma 2010 yılında yapılmış olsa da her yıl Sağlık Bakanlığı’nın verileri ve tahminleri yayınlanmakta ve toplumumuzun yaklaşık yüzde 30’unda BKI yani beden kitle endeksi oranı 18,5-25 arasında olması gerekirken bu sayı 35 ve üzerindedir. Buna göre 2015 yılında Türkiye’de yaşayan 3 milyon obezite hastası vardır.

Erkeklerde obezite oranı yüzde 20.5 iken kadınlarda bu oran yüzde 41 düzeyindedir. En düşündürücü gerçek ise obezitenin Türkiye’de 0-5 yaş gurubu çocuklar arasında yüzde 8,5 (erkek yüzde 10,1 / kız yüzde 6,8), 6-18 yaş gurubunda ise yüzde 8,2 (erkek yüzde 9,1 / kız yüzde 7,3) olmasıdır. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 16.5’i yani 13 milyon kişi 18 yaş altında olduğuna göre bu oranlara göre ülkemizde yaklaşık 1 milyon 800 bin obez çocuk yaşamaktadır.

Beden Kütle İndeksi (BKİ) Nedir?

Vücut ağırlığınızın boyunuzun karesine bölünerek hesaplanan bir değer olan beden kütle indeksinin ideal aralığı 18,5 ila 25 arasında olmalıdır. Bu değer 25-30 arasındaysa fazla kilolu, 30 ve üzerindeyse obezite tanısı konulmaktadır. Beden kütle indeksinizi hesaplamak ve hangi aralıkta olduğunuzu öğrenmek için bağlantıya tıklayabilirsiniz. Ancak bu değer ile vücudun boya göre ağırlığı değerlendirilirken yağ, kas ve su oranları göz ardı edilir. Yani aynı boy ve aynı kilodaki iki insanın birinin yağ oranı fazlayken diğerinin kas oranı fazla olabilir. Yağ oranı fazla olan kişinin hastalık riski fazla iken kas oranı fazla olan kişide risk neredeyse yoktur.

Vücut ağırlığı değerlendirilirken bel çevresi ölçümü de değerlendirilmelidir. Kadınlarda bel çevresi 80 cm’in üzerinde olduğunda riskli, 88 cm’in üzerinde olduğunda da sağlık açısından tehlikelidir. Erkeklerde ise 94 cm’in üzeri riskli, 102 cm’in üzeri ise sağlık açısından tehlike sinyallerinin çalındığı bir değerdir.

Dünya Sağlık Örgütü Obezite Verileri

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) uzmanlarının Prag’da düzenlenen bir kongrede açıkladığı rapora göre, Avrupa ‘devasa boyutlara varan bir şişmanlık krizi’ ile karşı karşıya kalacak. Uzmanlar 2030 yılına kadar hemen hemen tüm Avrupa ülkelerinde obeziteden muzdarip insanların sayısının büyük artış göstereceği tahmininde bulunuyor. Bu durumdan özellikle erkeklerin etkileneceğine dikkat çekiliyor.

Özellikle İrlanda ve İngiltere’deki durumun kaygı uyandırıcı olduğu belirtildi. Hesaplamalar doğrultusunda, 2030 yılında çok az sayıda İrlandalı’nın normal kilosunda olacağı tahmin ediliyor. Buna göre, İrlandalı erkeklerin yüzde 89’u aşırı kilolu, yüzde 48’i ise obez olacak. İngiltere’de ise 15 yıl sonra kadınların üçte birinin, erkeklerin de yüzde 36’sının obez olacağı tahmin ediliyor. Dünya Sağlık Örgütü, Yunanistan, İsveç, İspanya ve Çek Cumhuriyeti’nde de aşırı kiloluların sayısının artacağı öngörüsünde bulunuyor. Örgüt, 15 yıl içinde Avrupa genelinde hemen hemen bütün Avrupa ülkelerinde aşırı kilolu insanların sayısında artış bekleniyor.

DSÖ, Avrupa’nın bu konudaki tek istisnayı ise Hollanda’nın oluşturduğunu açıkladı. Hollanda’da obez erkeklerin oranının 2010’daki yüzde 10’dan 2030 yılında yüzde 8’e gerilemesi bekleniyor.

2018 yılında Amerika’nın eyaletleri ve Avrupa ülkelerinde yapılan son araştırmaya göre Türkiye, Avrupa’da en yüksek obezite oranına sahip ülke oldu. Türkiye’de beden kütle indeksi 30 ve üzerinde olan kişilerin oranı %32,1. Yani bu orana göre Türkiye’deki her 3 kişiden biri obez.

Avrupa Obezite Verileri (2018) – Kaynak

Aşağıdaki tabloda ise Amerika’daki eyaletler ile Avrupa ülkelerinin obezite oranlarının sıralamaları birlikte verilmiştir. Bu tablodaki Dünya Sağlık Örgütü obezite verileri gösteriyor ki obezite oranı en yüksek 13. ülkeyiz.

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre ABD Eyaletleri ve Avrupa Ülkelerinin Obezite Oranları (2018) – Kaynak

 

Obeziteyi Önlemeye Yönelik Yaşam Tarzı Önerileri

•Gebelik döneminin öncesinden itibaren beslenmeye özen gösterilmeli
Gebelik döneminde beslenme, bebeğin bütün hayatını etkileyeceğinden bu dönemde yiyecek ve içeceklere dikkat edilmeli
• Yaşamın ilk 6 ayında bebekler yalnız anne sütü ile beslenmeli
• Bebek doyduktan sonra mamayı bitirmek için zorlanmamalı
Çocukluk çağında yüksek kalorili gıdalardan kaçınılmalı
• Şekerli ve gazlı içecekler yerine su, ayran, süt tercih edilmeli
• Çocuklara sebze yemekleri, baklagiller ve salata yeme alışkanlığı kazandırılmalı
• Düzenli öğünler halinde yemek yeme alışkanlığı edinilmeli (3 ana – 3 ara), öğün atlanmamalı (özellikle kahvaltı)
• Yemekler yavaş ve iyice çiğnenerek yenmeli, gelişigüzel atıştırmalardan kaçınılmalı
Bol su içilmeli
• Hazır besinlerden uzak durulmalı
• Çocukların okul kantinlerinden beslenmesi önlenmeli, mümkünse kantinlerde satılanlar denetlenmeli
• Asansör yerine merdiven kullanılmalı
• Yakın mesafelere yürüyerek gitmeli
• Televizyon ve bilgisayar başında geçirilen süre kısıtlanmalı
• Her fırsatta ve hafta sonları spor yapılmalı
• Beden eğitimi dersleri özendirilmeli ve artırılmalı
• Çocuklar erken yaşlardan itibaren anne ve babalarının beslenme tarzını taklit ettiğinden, ebeveynler olarak iyi örnek olunmalı