Kötü yaşam tarzı ve sağlıksız beslenmenin yol açtığı çağımızın en büyük problemlerinden biri insülin direnci. Genetik yatkınlıkla beraber olumsuz koşullar birleştiğinde kaçınılmaz bir hastalık olarak hayatımıza giriyor.

İnsülin Direnci Nedir?

Yaşamımızın devamı için enerji almamız ve bu enerjiyi kullanmamız gerekir. Vücudumuzun enerji kaynağı olan glikoz, pankreastan salgılanan insülin hormonu sayesinde hücrelerimize girer ve enerji olarak kullanılır. İnsülin direncine sahip olan kişilerde glikoz hücre içine giremez ve kanda yükselmeye başlar. Kanda yüksek olan glikoz pankreası uyararak insülinin tekrar tekrar salgılanmasına neden olur ve kanda insülin de yükselir. İnsülin ve glikozun kanda yüksek olduğu duruma insülin direnci deriz. Bu durum uzun süre devam ederse pankreas yorulur ve insülin üretememeye başlar ve diyabet hastalığı ortaya çıkar.

İnsülin direnci olan kişilerde, öğün sonrasında besinlerden alınan enerji kullanılamadığı için, yorgunluk, halsizlik baş gösterir ve doygunluk hissi de oluşmaz. İnsülin direncine sahip olanlar ana öğünlerden hemen sonrasında bile tekrar açlık hissederler.

Ancak insülin direncinizin olması bir kader ve bu tedavisi olmayan bir hastalık değildir. İlaç kullanmaya bile gerek kalmadan bu durumu düzeltmek mümkün. Sağlıklı beslenerek ve düzenli fiziksel aktivite yapılarak hücrelerde insülin duyarlılığı artırılabilir. Özellikle fiziksel aktivite yapmak insülin direncinin tedavisinde bir ilaç gibi etki gösterir. Günde 45 dakika yürüyüş yaparak, kendi ihtiyaçlarınıza ve yaşam şeklinize uygun bir beslenme programıyla insülin direncinden korunabilir ya da bu hastalığı atlatabilirsiniz.

Fiziksel aktivite ile birlikte sağlıklı beslenme, vücudunuzun insüline daha iyi yanıt vermesine yardımcı olabilir. Daha sağlıklı yiyecekler yemek ve daha fazla hareket etmek gibi küçük adımlar atmak, insülin direncini tersine çevirmeye ve prediyabetli kişilerde tip 2 diyabetin önlenmesine veya geciktirilmesine yardımcı olabilir.

Amerika Ulusal Sağlık Kurumları tarafından yapılan araştırma Diyabet Önleme Programı, diyabet geliştirme riski yüksek olan kişilerin, başlangıç ​​ağırlıklarının yüzde 5 ila 7’sini kaybetmesinin, hastalığın gelişme riskini azaltmaya yardımcı olduğunu göstermiştir. Bu 80 kilo ağırlığında olan biri için 4 ila 5 buçuk kilo arasında zayıflanması anlamına geliyor. Çalışmadaki insanlar diyetlerini değiştirerek ve fiziksel olarak daha aktif olmaları sonucunda kilo vermişlerdir.