Anne sütü bebekler için her ne kadar yeri doldurulamayacak bir besin olsa da çeşitli durumlarda bazı bebekler anne sütü alamayabilir. Peki, bu durumlar neler? Bebeğin anne sütü alıp alamamasının bebeğe ve anneye bağlı nedenleri olabilir. Anne sütü alamayan bebeklerin özel beslenme ihtiyaçları olabilir.

BEBEĞE BAĞLI NEDENLER: 

  1. Bebekte galaktozemi varlığı
  2. Bebekte fenilketonüri varlığı
  3. Bebekte yarık damak/dudak anomalisi
  4. Bebeğin reddetmesi

ANNEYE BAĞLI NEDENLER:

  1. Annede aktif tüberküloz teşhisi
  2. Annenin emzirmesine engel olan ilaç kullanımı
  3. Annenin emzirmek istememesi
  4. Annenin sütünün yeterli olmaması
  5. Annenin kemoterapi tedavisi alıyor olması

Bu gibi sebeplerden bebek anne sütü alamıyor olabilir. Bu durumlardan bazıları geçicidir ve bu nedenler ortadan kalktıktan sonra bebek anne sütü alabilir. Bazıları ise hayat boyu devam eden hastalıklar veya durumlardır. Bu durumlarda anne sütü alımına tekrar başlanmaz. Bu durumları detaylı olarak açıklayacak olursak: Anneye bağlı nedenler ortadan kalktığında tekrar anne sütü alımına dönülmelidir. 

Galaktozemi

Bebeğe bağlı nedenlerden olan galaktozemi kalıtımsal bir hastalıktır ve bebek yaşamı boyunca süt ve süt ürünleri tüketemez. Süt şekeri olarak bilinen laktoz, vücuda alınıp sindirildikten sonra bileşenlerine ayrılır ve bu bileşenler  galaktoz ve glikozdan oluşur. Glikoz enerjiye dönüştürülmek için ince bağırsaklardan emilir. Galaktozdan enerji elde etmek için öncelikle galaktozun glikoza dönüştürülmesi gerekir. Bu dönüşüm galaktaz enzimi ile sağlanır.

Galaktozemi hastalarında galaktaz enzimini kodlayan gen mutasyona uğramıştır ve bu yüzden vücutta galaktaz enzimi üretilemediği için galaktozu sindiremezler. Bu durumda anne sütü alımı devam ederse kanda galaktoz birikimi olur ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Anne sütü alımı hemen durdurulmalıdır ve formulaya başlanmalıdır. Laktoz içeren formulalar kullanılamayacağı için soya proteini izolatı içeren veya laktozsuz formula bebeğin gereksinimlerine uygun bir şekilde bir beslenme uzmanı veya hekim kontrolünde başlanmalıdır. Laktozsuz veya soya proteini izolatlı formulaların  ne kadar kullanılacağı bebeğin sıvı, enerji ve protein gereksinmelerine göre hekim veya beslenme uzmanı tarafından planlanır. Öğünler arasındaki zaman farkı bebeğin açlık/tokluk durumuna göre değişiklik gösterebilir  ancak 3-4 saatte bir verilmesi gerekir.

Fenilketonüri

Fenilketonüri (FKÜ) vücutta protein oluşumunda gerekli amino asit metabolizmasını sağlayan fenilalanin hidroksilaz enzimi eksikliğine bağlı görülen metabolik bir hastalıktır. Bu enzimin eksikliği veya tam olmaması nedeniyle kanda fenilalanin birikimi görülür ve bu durum erken teşhis edilmezse mental gerilik ve gelişme geriliği gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açar. FKÜ’lü bebeklerin anne sütüyle beslenmesinde birtakım zorluklarla karşılaşılmaktadır ve anne sütü alma oranları düşüktür. Bu bebeklerin beslenmesinde fenilalanin içermeyen formulalar kullanılmalıdır. Formulanın miktarı yine enerji, sıvı ve protein gereksinmelerine göre hesaplanır. Kan fenilalanin düzeylerine göre az da olsa anne sütü verilmesi yapılan çalışmalarda bebeğin gelişiminde oldukça olumlu etkileri olduğunu kanıtlamıştır. 

Yarık Damak/Yarık Dudak

Bebeğe bağlı olan sebeplerden bir diğeri olan yarık damak/yarık dudak anomalisi bebeğin anne karnında gelişimi sırasında görülebilecek gelişim bozuklukları sonucunda ortaya çıkar. Bu anomalinin en sık ve en önemli komplikasyonlarından biri beslenme zorluğuna bağlı olarak büyüme ve gelişmenin yavaş olması ve üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarıdır. O anda emziremeseniz bile sizin ve bebeğiniz için bu çok önemlidir. Bu durumda bebeğin memeyi emmesi oldukça zor ve riskli bir süreçtir. Beslenme esnasında boğaza kaçışı önlemek için çoğunlukla aparey kullanılır. Aparey kullanımı her bebekte gerekli bir durum olmayabilir. Bu duruma ortodonti doktoru karar verir.

Yarık damak/ yarık dudak, multidisipliner yaklaşım gerektiren bir anomalidir. Ortodonti doktoru, estetik cerrah, diyetisyen, çocuk doktorunun beraber bir tedavi yürütmesi gerekir. Asıl sorun bebeklerin emerken zorlanmaları sonucu çabuk yorulmaları ve emme işlemi sırasında diğer bebeklere oranla daha fazla hava yutmalarıdır. Beslenmede dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Biberonlar, ağız içi beslenme apareyleri bu amaçla tasarlanırlar. Ama unutulmaması gereken 2 nokta vardır:

1. Hiçbir aparey yarığı tamamen kapatmaz, damak yarığının ön tarafını kapatırlar, arkası açık kalır, zaten kapatırsa çocuk nefes alamaz.
2. Bu nedenle arkadan burnuna besin kaçışı olabilir.

APAREYLER

Apareyler bebek ve anne tarafından her zaman çok kolay kullanılamazlar. Bunların da ayrı bir bakımı ve bebek büyüdükçe belli aralıklarla değiştirilmesi gereklidir. Bebeğin beslenmesinde dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli nokta ise bebeğin 45-60 derece açıyla dik beslenmesi, mutlaka gazının çıkarılması ve yan yatırılmasıdır. Beslenme sırasında bebeğinizin çabuk yorulduğu için dinlenme aralarının olacağını ve sonra tekrar emmeye devam edeceğini unutmayalım. Beslenme miktarının aynı aydaki diğer bebekleri yakalaması gereklidir. Bunun için uğraşmak gerekebilir çünkü daha yavaş besin alımı söz konusu ama beslenme süreçleri çok uzun da olmamalıdır. Bu durumda da bebek bütün enerjisini kilo almaya harcadığı için kilo alamaz. Beslenme araları belki aynı aydaki bebeklerden biraz daha sık olabilir, ancak yarım saat gibi çok sık aralara inerse bebek gene bütün enerjisini emmeye harcadığı için kilo alamaz.

Beslenme miktarları ve mama çeşitliliği her bebek gibi ayına göre artacaktır. Her bebekte olduğu gibi tamamlayıcı beslenmeye geçiş 6. Aydan sonra başlanmalıdır. Bu anomali ile doğan bebeklerde erken dönemde görülen (doğumdan sonraki ilk aylar) en büyük problem bu çocukların beslenme zorluğuna bağlı olarak gelişimlerinin yavaş olması ve sık üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarıdır. Yarık damak/yarık dudak ameliyatla tedavi edilir. Ameliyat sonrası ilk 48 saat bebeğin daha pütürsüz kıvamda beslenmesi gerekir. Ağızdaki kesi yaraları birkaç gün içerisinde iyileşmesi beklenir ve bebek normal hekim kontrolünde beslenme düzenine dönebilir.

SONUÇ

Sonuç olarak; anne sütünün bebeğe özgü bazı bileşenleri formula tarafından karşılanamasa da bebeğin büyüme ve gelişmesi için gerekli olan enerji, vitamin, mineral, yağ gibi besin ögeleri gereksinimleri için formula kullanımı yeterlidir. Bebeğin besin ögesi gereksinimleri zamanla değişim gösterir, bu yüzden doğumdan sonraki ayına göre uygun seride formula seçimi önemlidir. Bu gereksinmelere uygun bir beslenme programı ve formula seçimi ya hekim ya da beslenme uzmanı tarafından yapılmalıdır. Doğumdan sonraki 6. ayda formula bebeğin besin ihtiyaçlarını karşılamakta tek başına yeterli olmayacaktır. Bu yüzden tamamlayıcı beslenmeye geçilmesi ve bebeğe beslenme eğitimi verilmesi gerekir. Yeterli besin ihtiyacını tamamlayıcı beslenmeden karşılamaya başladığında formula kullanımı kesilmelidir.

KAYNAKÇA

Fenilketonürili Bebeklerde Anne Sütü Alımı ile İlgili Gelişmeler ve Zorluklar
Klinik Pediatrik Beslenme Kitabı
Pediatrik Beslenmenin Esasları Kitabı