Anemi ya da bilinen adıyla kansızlık: Basit yöntemlerle önleyebileceğimiz ya da iyileştirebileceğimiz ciddi bir problemdir.

Bugünlerde sohbetlerde sıkça karşılaştığım bir konu, anemi yani kansızlık. Sık görülmesinin nedeni bozulan beslenme alışkanlıkları, değişin genetik ve vücut yapısı olmasının yanında kan tetkiklerinin eskiye oranla daha kolay ve daha yaygın yapılabilmesi de farkındalığımızı biraz daha artırmış oldu. Bir yandan farkındalığımız artarken bir yandan da bu durum kanıksanmaya başlandı. “Kansızlık mı? Aman canım herkeste var.” denip geçiştirilemeyecek kadar önemli bir konudur aslında. Kanımız damarlarımızla birlikte vücudumuzun dolaşım sistemini oluşturur. Vücudumuzun enerji yakmasını sağlayan oksijen, karbondioksit gibi solunum gazlarını taşımasının yanı sıra, enerji almamızı sağlayan besinleri ve bu besinlerin atıklarını da taşır. Ayrıca hormonlar, vitaminler, mineraller yine damar yoluyla kanımızın içinde taşınır.

Anemi (Kansızlık) Nedir?

Anemi ya da kansızlık, alyuvar dediğimiz kırmızı kan hücrelerinin azalması ya da içindeki hemoglobin miktarının azalması veya her ikisinin de azalmasıdır. Genetik nedenlerin yanı sıra beslenmeye bağlı da oluşabilir. Genetik nedenlerle oluşan kansızlık doktorlar tarafından tıbbi müdahale uygulanarak tedavi edilir. En sık görülen anemi türü demir eksikliğine bağlı olanıdır. Bununla birlikte folik asit ve B12 vitamini eksikliği de kansızlık oluşması için iki önemli faktördür. Demir elementi vücudumuzda eser miktarda bulunmasına karşın (yaklaşık 4 gr) alyuvarların içindeki hemoglobinin yapısına katıldığı için çok önemli bir görevi üstlenir. Temiz kan dediğimiz, akciğerlerde oksijence zenginleştirilmiş kanı organlara taşır. Demir eksikliği anemisinin belirtileri; yorgunluk, baş ağrısı, solukluk ve iş yapabilme gücünde azalmadır. Demir yetersizliği doğru beslenmeyle bir ölçüde önlenebilir ya da iyileştirilebilir. İleri düzeydeki eksikliklerde ilaç tedavisi uygulanır.

Demir Emilimine Etki Eden Faktörler

Kırmızı et demirin en önemli kaynağıdır. Bununla birlikte tavuk, balık ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda da önemli miktarda demir bulunur. Bitkisel kaynaklardan en çok demir bulunan besin ıspanaktır. Kuru baklagiller de demir içeren diğer bitkisel kaynaklardır. Tahin ve pekmez karışımı da hem demir hem de C vitamini içeriğinden dolayı yine önemli demir kaynağıdır. Protein demir emilimini artırırken bitkisel posa, bitkilerin içerdiği oksalat ve fitat adı verilen maddeler demir emilimini engeller.

Demir emilimini artıran en önemli faktörler gebelik dönemi, kanama/kan kaybı ve anemi gibi durumların sonucu olarak gereksinimin artmasıdır.

Ortamın asidik olması ve demirle birlik alınan C vitamini demirin emilimini artırır. Yani popüler olan “alkali diyetler” demir eksiliği anemisine neden olabilir.

Çay ve kahvenin içindeki tanen adı verilen maddeler de demir emilimini engeller. Bu nedenle çay ve kahve yemeklerden 1 saat önce ya da sonra içilmelidir.

Kalsiyum, bakır, çinko gibi diğer elementlerin fazlalığı da demir emilimini engeller. Çünkü bu elementler vücutta emilmek için birbirleriyle yarışırlar ve demir genellikle sonda kalan elementtir. Özellikle anemik bireyler, demir içeriği yüksek gıdalarla birlikte süt ve süt ürünlerini tüketmemeye özen göstermelidirler.