Bildiğimiz üzere kan şekerimizi direkt ve dolaylı olarak besinlerden aldığımız şeker yükseltir. Direkt olarak çikolatalar, meyve suları, toz/küp şeker, dolaylı olarak ise ekmek, meyve, yoğurt, süt, bisküvi gibi ürünler kan şekerimizi yükselten besinlerdendir. Şeker, karbonhidrat grubuna ait bir besin öğesidir. Bu durumda diyabetli bireyler almaları gereken karbonhidrat miktarını hesaplayarak (karbonhidrat sayımı) ona göre insülinlerini yapar ve kan şekerlerini daha iyi kontrol edebilirler. 

Karbonhidrat, kan şekeri ve insülini etkileyen bir besin öğesi olduğundan diyabetli bireyler, karbonhidrat içeren besinleri tüketirken dikkatli olmalıdır. Karbonhidratın türü ve miktarı, tokluk kan şekerinin birincil belirleyicisidir. Glisemik kontrolün sağlanmasında günlük toplam alınacak olan karbonhidratın öğünlere dağılımı da önemlidir.

Diyabetli bireylerde beslenme planlaması diyabetli olmayanlara göre daha kontrollü olması gereken bir süreçtir. Çünkü diyabetli bireylerin tek tip beslenmesi kan şekeri dengesini bozacağından oldukça kaçınılması gereken bir durum. Bireyler beslenme planlarını kendi kan şekerlerini ayarlayabilecek şekilde; yaş, cinsiyet, boy, ağırlık, fiziksel aktivitesine göre yeterli ve dengeli şekilde ayarlamalı. Bununla birlikte tedavide beslenmenin uygulanabilir ve sürekliliği sağlanabilir olması da oldukça önemli.

KARBONHİDRAT İÇEREN BESİNLER

  • Çay şekeri, kahverengi şeker, bal, reçel, pekmez, marmelat, meşrubatlar ve tatlılar gibi şekerli yiyecekler
  • Pirinç, bulgur, mısır gibi tahıllar
  • Un ve undan yapılan ekmek, yufka, makarna, erişte gibi yiyecekler
  • Kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya, börülce gibi kuru baklagiller
  • Tüm taze ve kuru meyveler, taze ve hazır meyve suları
  • Nişastalı olmayan sebzeler (az miktarda karbonhidrat içerir)
  • Nişastalı sebzeler (patates, bezelye, havuç vb.)
  • Süt, yoğurt, ayran, kefir gibi süt ürünleri (peynir, lor, çökelek hariç)
  • Paketli yiyeceklerde bulunan bazı şeker türleri: şeker kamışı, pancar şekeri, yüksek fruktozlu mısır şurubu, akçaağaç şurubu, fruktoz, laktoz, izomalt, sorbitol, ksilitol, gliserol, mannitol ve diğer şeker alkolleri 

BESİN GRUPLARININ BİR DEĞİŞİM ÖLÇÜLERİ VE KARBONHİDRAT İÇERİKLERİ

  • Süt ve süt sür ünleri grubunda yer alan besinler 1 değişimi 9 gram karbonhidrat içerir. Süt, yoğurt, ayran ve kefir süt grubunda bulunur. Aşağıda bu gruptaki bazı besinlerin 1 değişim miktarları verilmiştir.
1 porsiyon süt ve süt ürünleri grubu değişim miktarları.
  • Et ve et ürünleri, yumurta, peynir grubunda yer alan karbonhidrat içermez. Dana eti, köfte, tavuk eti, hindi eti, balık, peynir çeşitleri ve yumurta et ve et ürünleri grubunda yer alır. Aşağıda bu gruptaki bazı besinlerin 1 değişim miktarları verilmiştir.
1 porsiyon et ve et ürünleri, yumurta ve peynir grubu değişim miktarları.
  • Tahıl ve nişastalı besinler grubunda yer alanların bir değişimi 15 gram karbonhidrat içermektedir. Ekmek, pilav, makarna, çorba gibi unlu besinler, kuru baklagiller, patates, mısır gibi nişastalı besinler tahıl ve nişastalı besinler grubunda yer alır. Aşağıda bu gruptaki bazı besinlerin 1 değişim miktarları verilmiştir.
1 porsiyon tahıl ve nişastalı besinler grubu değişim miktarları.
  • Meyve grubunda yer alan besinler bir değişimi 15 gram karbonhidrat içermektedir. Taze ve kuru tüm meyveler ve meyve suları bu grupta yer alır. Aşağıda bu gruptaki bazı besinlerin 1 değişim miktarları verilmiştir.
1 porsiyon meyve grubu değişim miktarları.
  • Nişasta içermeyen sebze grubunda yer alan besinlerin bir değişimi yaklaşık 6 gram karbonhidrat içermektedir. Ancak bakla, bal kabağı, bezelye, havuç, yer elması gibi nişasta içeriği yüksek olan sebzelerin karbonhidrat içeriği daha yüksektir. Bu sebzeler dışındaki tüm sebzeler hem düşük karbonhidrat hem de yüksek posa içerikleri nedeniyle karbonhidrat sayımına dahil edilmezler. Tüketilen miktara bağlı olarak pediatrik diyabet diyetisyeni tarafından bireye özgü yaklaşımda bulunulmalıdır. 
  • Yağ grubunda bulunan besinler karbonhidrat içermez. Sıvı/katı yağlar, zeytin ve yağlı tohumlar yağ grubunda yer alır. Ancak yağlı tohumların 100 gramı 10-20 gram karbonhidrat içermektedir. Günlük tüketilmesi önerilen yağlı tohum miktarı 30 g’dır. Bu ölçüde tüketildiğinde karbonhidrat miktarını hesaplamaya gerek yoktur.
  • Şeker grubunun bir değişimi 15 gram karbonhidrat içermektedir. Şeker ve şekerli besinler, bal, reçel, pekmez şeker grubunda yer alır. Aşağıda bu gruptaki bazı besinlerin 1 değişim miktarları verilmiştir.
1 porsiyon şeker grubu değişim miktarları.

KARBONHİDRAT SAYIMI YÖNTEMİNİ KİMLER KULLANABİLİR?

Karbonhidrat sayımının her aşaması her diyabetli için uygun değildir. Karbonhidrat sayımı;

KARBONHİDRAT SAYIMI YÖNTEMİ 

Karbonhidrat sayımı yöntemi 3 aşmadan oluşur. En uygun yöntem; diyabetli bireyin yaşı, ağırlığı, boyu, fiziksel aktivite düzeyi, beslenme alışkanlıkları, mevcut beslenme bilgisi dikkate alınarak belirlenir. Her bir düzeyin öğretilmesi için diyabetli birey ile en az 1-3 kez görüşülmelidir. Başlangıç düzeyi eğitimi 1-4 hafta aralıklarla 30-90 dakika, orta ve ileri düzey eğitimlerinin her biri 1-2 hafta aralıkla 30-60 dakika süre gerektirir. 

Yoğun insülin tedavisi alan ve insülin infüzyon pompası kullanan diyabetlilere, karbonhidrat sayımı yöntemi öğretilmesi önemlidir.

Birinci Basamak (Başlangıç Düzeyi)

Alınacak karbonhidrat miktarını sayma becerisinin kazandırıldığı aşamadır. Bu aşamada pediatrik diyabet diyetisyeni tarafından diyabetli birey için gerekli karbonhidrat miktarı hesaplanır, karbonhidratın gün içerisine dağılımı belirlenir. Öğünlerde alınacak sabit karbonhidrat miktarı için uygulanacak sabit insülin miktarları diyabet ekibi tarafından ayarlanır. Bu aşamada diyabetli bireye karbonhidrat içeren ve içermeyen besinler öğretilir. Diyabetli bireyin günlük yaşamında tükettiği besinlerin karbonhidrat miktarları örnek menülerle hesaplanarak pratiğe yönelik uygulamalar yapılır. Bu aşamanın sonunda bireye en az 3 günlük “Besin Tüketim Kayıt Formu” verilir.

İkinci Basamak (Orta Düzey)

Diyabetli birey tarafından doldurulan Besin Tüketim Kayıt Formu diyabetli ve/veya ebeveyni ile birlikte incelenir. Kan şekeri değerlerinin hedeflenen aralıklarda olmamasının olası nedenleri diyabetli ve/veya ebeveyni ile tartışılır ve sorunlara yönelik çözümler aranır. Bu kayıtlardan bireyin beslenme durumu, karbonhidrat sayma becerisi, bir önceki düzeyi kavrama durumu değerlendirilir. Bu düzeyde kan şekeri, insülin tedavisi, alınan karbonhidrat miktarı ve fiziksel aktivite durumu arasındaki ilişkinin anlaşılmasına odaklanılır. Besin etiketi okuma, mutfak tartısı kullanma, ev dışında beslenme durumlarında öğün planlayabilme, karbonhidrat alımındaki artma veya azalmaya bağlı olarak insülin doz ayarlamalarıyla ilgili pratik bilgilerin anlatıldığı aşamadır. Bu basamakta diyabetli bireye, karbonhidratlar dışında yağ, protein, posa ve sükrozun kan şekeri üzerine etkisi de anlatılır.

Üçüncü Basamak (İleri Düzey)

Bu basamakta diyabetli birey, öğün öncesi kan şekeri düzeyine ve öğünde alacağı karbonhidrat miktarına göre insülin dozu hesaplamayı öğrenir. Yoğun insülin tedavisi ve insülin pompa tedavisi alan bireylerin öğrenmesi gereken bir düzeydir.

Bu düzeye geçmeden önce diyabetli, karbonhidrat sayımı yönteminin başlangıç ve orta düzeyi ile ilgili temel bilgi ve uygulamalarda yeterli olmalıdır. İleri düzey, diyabetli bireyin ana öğünlerde aldığı karbonhidrat miktarının uygulanan kısa veya hızlı etkili insülin dozu ile eşleştirilmesine olanak sağlar. Optimal bazal insülin dozu ayarlanmış, glisemik kontrolü sağlanmış olan diyabetliler için bu basamakta Karbonhidrat/İnsülin oranı ve İnsülin Duyarlılık Faktörü (İDF) belirlenir.

Karbonhidrat/İnsülin oranı, bireyin öğünlerde kaç gram karbonhidrat için 1 ünite insülin yapması gerektiğini gösteren bir orandır. Yiyeceklerin yanı sıra büyüme hormonu, stres, heyecan (adrenalin), hastalık gibi durumlar da kan şekerinde yükselmelere neden olabilir. Bu nedenle gün içerisinde bu değişimlere bağlı olarak her öğünün K/İ oranı birbirinden farklı olabilir. Örneğin; bir bireyin K/İ oranları sabah 15/1, öğlen 20/1, akşam 30/1 olabilir.

İnsulin Duyarlılık Faktörü ise 1 ünite hızlı veya kısa etkili insülinin kan şekerinde kaç mg/dl’lik azalma sağladığını göstermektedir. İnsulin Duyarlılık Faktörü’nün belirlenmesinde farklı yöntemler kullanılabilmektedir. Bunlar arasında 1800 ve 1500 kuralı en kabul görmüş olanıdır. Hızlı etkili insülin kullanan ve/veya insüline duyarlı olan bireylerde 1800 kuralı, kısa etkili insülin kullanan ve/veya insüline dirençli olan bireylerde 1500 kuralı uygulanmaktadır. Bu sabit sayılar diyabetlinin günlük toplam insülin dozuna bölünerek İDF değeri elde edilir. Örneğin hızlı etkili insülin kullanan ve/veya insülin duyarlılığı yüksek olan bir bireyin günlük toplam insülin dozu 30 Ünite ise bu bireyin İDF değeri 1800/30: 60 mg/ dl’dir. Bu sonuç, 1 Ünite hızlı etkili insülinin kan şekerini 60 mg/dl azaltacağı anlamına gelmektedir.

KARBONHİDRAT SAYIMI AVANTAJLARI

  • Daha iyi glisemik kontrol sağlar.
  • Öğün öncesi kan şekeri düzeyine ve öğünde alınacak karbonhidrat miktarına göre insülin dozunun belirlenmesine olanak sağlar.
  • Besin seçiminde çeşitlilik sağlar.
  • Öğün zamanlarında esneklik sağlar.
  • Kendi kendine diyabet yönetimine olanak sağlar. 
  • Yaşam kalitesini artırır.

KARBONHİDRAT SAYIMI DEZAVANTAJLARI 

  • İstenmeyen ağırlık artışına neden olabilir.
  • Diyabetli bireyi sağlıksız besin tüketimine teşvik edebilir.
  • Sık kan şekeri ölçümü gerektirdiği için maliyeti artırır.
  • Kayıt tutma zorunluluğu gerektirir.
  • Protein ve yağ içeriği yüksek öğün tüketimi sonrası kan şekeri kontrolünde tek başına yetersiz kalır.

KARBONHİDRAT SAYIMINDA YAĞ VE PROTEİNLERİN ETKİSİ

Öğünün insülin dozu genel olarak bireyselleştirilmiş bir İDF değeri ve K/İ oranı kullanılarak hesaplanır. Bununla birlikte, bolus insülin dozunu ve uygulama zamanını belirlerken öğündeki protein ve yağların etkisi de dikkate alınmalıdır. Çocuk ve ergenlerde protein veya yağ içeriği yüksek yiyecekler gecikmiş kan şekeri yüksekliğine (yemekten sonra 3-8 saate kadar) ve insülin ihtiyacında artışa neden olmaktadır. Ayrıca mide boşalmasını ve sindirimi geciktirmesi nedeniyle erken dönemde (1-2 saat) hipoglisemi riskine de neden olabilmektedir. Bu nedenle insülin dozu hesaplamalarında karbonhidrat sayımı yanı sıra protein ve yağların da kan şekeri üzerine etkisi göz önünde bulundurulmalıdır.

Yağ ve protein için insülin dozu ihtiyacında önemli bireysel farklılıklar olmakla birlikte tokluk kan şekerindeki 6-8 saate kadar sürebilen etkisi izlenerek bireyselleştirilmiş önerilerde bulunulmalıdır. Yüksek proteinli ve yüksek yağlı öğünlerde temkinli doz artışı için başlangıçta öğünün bolus dozu %15-20 arttırılabilir. İnsülin infüzyon pompa tedavisi kullanan diyabetli çocuklarda ikili bolus uygulaması yapılarak öğün için uygulanacak insülin dozu yemekten önce ve öğünün yağ miktarına göre ikinci kısım 2-6 saate kadar yayılabilir. Ancak bu durum, öğünden sonraki 6 saat boyunca kan şekeri ölçümleri veya sürekli glikoz izlem sistemlerinden elde edilen veriler ile insülin dozunda veya zamanlamasında bireysel değişiklikler yapılmasını gerektirir.

KAYNAKLAR
  1. Uzman Dyt. Mine Telek. Karbonhidrat Sayımını Hastaya Nasıl Öğretebilirim?, Klinik Tıp Bilim Dergisi Cilt:5 Sayı:4. İstanbul, 2017. 
  2. Ojo O, Brooke J. Evaluation of the role of enteral nutrition in managing patients with diabetes: a systematic review. Nutrients 2014;6: 5142–5152.
  3. T.C. Sağlık Bakanlığı, Çocukluk Çağı Diyabeti Eğitimci Rehberi. Ankara, 2020.