Tip 2 diyabet düzensiz hipergliseminin (yüksek kan şekeri) bir sonucunda gelişen insülin direnci ve pankreatik β-hücre disfonksiyonuyla bağlantılı ve ömür boyu süren kronik metabolik bozukluktur. İnsülin hormonunun vücutta yeterince kullanılamaması sonucunda oluşur. 

Vücuda alınan şekerin hücreye girebilmesi için insüline ihtiyaç vardır. İnsülin, şekerin hücreye girebilmesinde anahtar görevi görür. Pankreastan salgılanan insülin hormonu, vücuttaki glikoz metabolizmasını düzenler, yeterli insülin salgılamadığında ya da  insülin anahtar görevini yapamadığında şeker hücre içine giremez ve kanda yükselmeye başlar. Bunun sürekli hale gelmesiyle insülin direnci ve akabinde diyabet meydana gelir. Ancak diyabeti yalnızca kan şekeri yüksekliği olarak düşünmemek gerekir. Hastalığın sebep olacaklarını küçümsemek oldukça yanlıştır, çünkü kanda yüksek oranda bulunan şeker; kılcal damarlarda, organlarda ve sinirlerde birikir ve birçok hastalığa yol açabilir.

Tip 2 Diyabet Belirtileri Arasında Neler Var?

Özellikle gece sık idrara çıkma, ağız kuruluğu ve ağız kokusu, çok su içme, sık acıkma, çok yeme, istenmeyen ani ağırlık artışı veya kaybı, cilt yaralarının geç iyileşmesi, kuru  ve kaşıntılı bir cilt, bulanık görme, sık sık enfeksiyon gelişmesi, ellerde ve ayaklarda uyuşma, kadınlarda vajinal kaşıntı, halsizlik ve yorgunluk ve karıncalanma görülür. Bu belirtilere sahip olmanız kesinlikle diyabet olduğunuz anlamına gelmez ve bu belirtilere sahip olmadan da diyabet tanısı alabilirsiniz. 

Tip 2 Diyabet Kimlerde Görülür? 

Tip 2 diyabet önceden yetişkin hastalığı olarak görülse de günümüzden artan kötü yaşam koşullarıyla beraber ergenlik gibi daha genç yaşlarda da büyük bir sorun olmaya başlamıştır. Tip 2 için risk faktörlerini maddelemek gerekirse; 

  • Birinci derece diyabet öyküsü olanlar (genetik yatkınlık), 
  • Fazla kilosu olanlar, 
  • Kalp-damar hastalığı öyküsü olanlar, 
  • Tansiyonu olanlar,  
  • 4 kilonun üzerinde doğum yapmış (iri bebek) anneler,  
  • Gebelikte diyabet tanısı konulanlar,  
  • Fiziksel aktivitesi az olanlar,  
  • Irk ve etnik grup, 
  • Karbonhidrat ve doymuş yağdan zengin beslenenler, 
  • 45 yaş üstü olanlar,  
  • Polikistik over sendromu olan kadınlar,  
  • Bozulmuş glikoz toleransı olanlar diyabet adayıdır.
  • Obezite, fiziksel aktivite azlığı, dengesiz ve yetersiz beslenenler risk grubunda  gösterilse de bunlar önlenebilir risk faktörleridir. 

Tip 2 Diyabetin Komplikasyonları Nelerdir? 

Komplikasyon bir hastalığın veya tıbbi tedavi işleminin ön görülebilen istenmeyen yan  etkileri, vücutta yol açtığı hasarlar için kullanılan terimdir. Komplikasyonlar bir hastalığın gidişatını kötü yönde etkileyebilir ya da seyrini değiştirebilir. Diyabetin de akut ve kronik olmak üzere iki çeşit komplikasyonları mevcuttur. Akut  komplikasyonları hipoglisemi, ketoasidoz, laktik asidoz, bakteriyel ve/veya mantar enfeksiyonlarıyken; kronik komplikasyonları kardiyovasküler hastalıklar, retinopati, nefropati, nöropati, impotans ve ayaklarda ülserler olabilmektedir. 

Tip 2 Diyabet Tedavisi Nasıl Olmalı? 

Tip 2 tanısı almış bireylerde tedavi doktor ve diyetisyen iş birliğiyle gerçekleşir. Doktor tarafından reçetelenen ilaçlar ya da insülin tedavisi ile diyetisyen tarafından hazırlanmış dengeli ve yeterli beslenme programı eş zamanlı yürütülür. Bu tedavinin amacı hastaya sürdürülebilir bir yaşam düzeni sağlamak ve bireyin kan şekeriyle birlikte vücut ağırlığını dengede tutabilmektir. 

Sağlıklı yaşam biçiminin sağlanabilmesi için; sağlıklı beslenmek, fiziksel aktivitenin artırılması, ideal vücut ağırlığının korunması, sigaranın bırakılması, alkol tüketiminin sınırlandırılması birincil ihtiyaçlardır. Bunların yanında varsa düzenli ilaç kullanımı da çok önemlidir. Hastanın diyabet eğitimi alması sürecin başarıyla sürdürülebilmesi için gereklidir.

Diyabetli bireyler için sağlıklı yaşamanın yıldızlı 4 kuralı vardır! 

1. Sağlıklı beslenme

2. Yeterli ve düzenli fiziksel aktivite 

3. Tıbbi bakım ve kendi kendine kontrol  

4. Dengeli ve düzenli sosyal yaşam 

Karbonhidrat, protein ve yağlar vücuda enerji sağlarken mineral, vitamin ve su enerji vermez. Dengeli ve yeterli beslenme ilkeleri kapsamında, günlük enerjinin %55-60’ı  karbonhidratlardan, %12-15’i proteinlerden ve %25-30’u yağlardan sağlanmalı ve günlük posa tüketimi her 1000 kkal enerji alımı için 14 g olmalıdır. 

Diyabetliler karbonhidrat tüketiminde çok dikkatli olmalıdır. Karbonhidrat vücudun biricil enerji kaynağıdır ancak karbonhidrat tüketirken Beyaz ekmek, çikolata, poğaça, börek gibi basit karbonhidratlar yerine porsiyonuna dikkat edilerek tam buğday  ekmek, kepekli ürünler gibi kompleks karbonhidratlar tüketilmelidir.  

Kaynakça