Diyabet ya da şeker hastalığı; karbonhidrat, protein, yağ metabolizmasındaki anormallikler ve yüksek kan glikoz seviyesi ile seyreden, vücutta pek çok sistemi etkileyerek yaşam boyu devam eden bir hastalıktır. Tedavi altına alınmış veya alınmamış tüm diyabet hastalarında kan şekerinin yüksek seyretmesi durumunda diyabete bağlı çeşitli rahatsızlıklar ortaya çıkabilmektedir. Ortaya çıkan diyabete bağlı sağlık sorunları, “diyabete bağlı ikincil hastalıklar (komplikasyonlar)” olarak adlandırılır.

DİYABETE BAĞLI KOMPLİKASYONLAR

Diyabete bağlı ikincil komplikasyonlar;

  • kısa (akut) 
  • uzun (kronik ) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

Kısa (Akut) Komplikasyonlar

Hipoglisemi (düşük kan şekeri), laktik asidoz, ketoasidoz (diyabetik koma), hiperglisemik nonketotik koma, bakteri/mantar enfeksiyonları diyabetin akut komplikasyonlarıdır.

Uzun (Kronik) Komplikasyonlar

Kronik komplikasyonlar arasında ise ince damarlardaki hasara bağlı olanlar  “mikrovasküler komplikasyonlar” ve daha büyük damarlarda hasara neden olanlar  “makrovasküler komplikasyonlar” olarak iki gruba ayrılmaktadır. Mikrovasküler komplikasyonlar; nefropati (böbreklerdeki böbrek yetersizliği), retinopati (körlüğe kadar gidebilen gözdeki hasarlar), nöropatidir (diyabetik ayak hastalıklarına yol açan hasar). Makrovasküler komplikasyonlar; inme ve kalp krizi, hipertansiyon gibi kardiyovasküler hastalıklardır.

Tanı konulması üzerinden yıllar geçtikçe eğer tedavi tam sağlanamıyorsa ve kan şekeri normal seviyelerde seyretmiyorsa diyabet belli bir süre sonra kalp, kan damarları, gözler, böbrekler ve sinirlerde hasara neden olabilir.

DİYABETE BAĞLI SAĞLIK SORUNLARI

Diyabete bağlı sağlık sorunları akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır. Şimdi bu sağlık sorunlarını daha detaylı bir şekilde inceleyelim.

diabetes yazısı ve diyabetten etkilenen organlar
Diyabet vücutta birçok doku ve organı etkilemektedir.

Diyabetik ketoasidoz

İnsülin yetersizliği olduğu için karbonhidratların kullanılması veya yetersiz miktarda alınması ketoasidoza neden olur. Diyabetik ketoasidozun en önemli nedenleri enfeksiyonlar, insülin tedavisinin yetersizliği, diyet tedavisine uymama, fiziksel ve psikolojik travmalar, gebeliktir.

Hipoglisemi

Plazma glikozunun 45 mg /dL ve altında olmasına hipolisemi denir. Glikoz verilerek kan glikozu normal düzeye ulaştığında bulguların düzeldiği gözlenir. Titreme, çarpıntı, terleme, açlık, huzursuzluk, yorgunluk, uyuklama, sıcaklık hissi, konuşma güçlüğü, davranış bozukluğu gibi belirtileri vardır. Ciddi hipoglisemi koma tablosu sergileyebilir. Hipoglisemi nedenleri arasında diyabetik ilaçlardaki doz hatları, öğün atlama, gereksinimin altında besin tüketimi, ağır egzersiz sayılabilir. 

Diş ve Diş Eti Problemleri

Yüksek kan şekeri, ağız içinde zararlı bakterilerin üremesini kolaylaştırarak onların çoğalmasına neden olur. Bu durum da ağız ve diş sağlığını olumsuz etkiler. Diş etinde ağrı, kızarıklık, kanama, şişlik ve dişlerde çürüme meydana gelebilir. Ağız ve diş bakımına özen gösterilmesi bu durumu önler.

Kalp – Damar hastalıkları

Diyabetin, kalp hastalıkları ve inme (felç) üzerinde büyük etkisi vardır ve riski yükseltmektedir. Hiperglisemi, kan damarlarında asara yol açarak aterosklerozise (damar sertleşmesine) olarak neden olabilir. Hasarlar sonucunda damarlarda daralma görülür bu daralmaya bağlı olarak kalp kaslarına kan akımı azalır, enfeksiyonlara ve ağrılara yatkınlık artabilir veya inme (felç) görülebilir. Diyabet hastalarının %50’si buna bağlı olarak yaşamını yitirmektedir. Bu yüzden tüm diyabet hastalarına birer kalp hastası gibi yaklaşılmalı tedavisi ona göre yapılmalı ve beslenme tedavisi buna uygun düzenlenmelidir.

Bacaklardaki ülserler

Diyabet hastalığı sonucu kan damarlarındaki ve sinirlerde gerçekleşen değişimler ayak hastalıklarına önemli derecede sebep olabilmektedir. Bacaklardaki kan akımınının azalması sonucunda ayak ülserlerinde artma görülebilir ve bu durum bacağın kesilmesine kadar ilerleyebilir. Uygun olmayan ayakkabı ve çoraplar ayağın terlemesine neden olarak ayakta mantar oluşumuna ve enfeksiyon riskinin artmasına sebep olabilir. Bu aşamada ayakların düzenli kontrolü ve iyi bakımı çok önemlidir. 

Diyabetik retinopati

Diyabet hastalığının gözleri etkilediği hastalığa diyabetik retinopati adı verilir. Bu hastalık retinadaki küçük kan damarlarının uzun süreli hasarı sonucu gelişir. Diyabet tanısı konulduktan 15 sene sonra kan şekeri kontrol altına alınmadığı takdirde insanların %10’nunda da ciddi görme kaybı ve %2’sinde körlük gelişir. Erken tanı ve tedavi retinopatinin gelişimini önemli derecede etkilemektedir. Körlüğü geciktirir veya tamamen önler. Bunun için düzenli göz muayeneleri ve zamanında müdahale çok önemlidir.

Diyabetik nefropati

Diyabet, böbrek yetersizliğine de neden olan bir hastalıktır. Tip 1 diyabetlilerin %30-40’ında Tip 2 diyabetlilerin  %5-10’unda son dönem böbrek yetmezliği gelişir. Böbrek yetersizliğinin önlenmesi için tedaviye uymak ve erken tanı çok önemlidir. Böbrek yetersizliğini geciktirmek için kan şekerinin kontrolü, kan basıncının kontrolü, ilaçlar, diyetle alınan proteinin kısıtlanması gibi aşamalara dikkat edilmelidir.

Diyabetik nöropati

Diyabet sonucu sinirlerde oluşan bütün hasarlara verilen isimdir. Diyabetlilerin  %50’sini etkilemektedir. Diyabetik nöropati sonucu farklı belirtiler olsa da en önde gelen belirtileri; ayaklarda sızlama, karıncalanma, uyuşukluk, ağrı, hissizlik, bacaklarda ve ellerde zayıflık gibi belirtiler sıralanabilir. Hastaların ayaklarında enfeksiyonlara sebep olabilir. Tedavi edilmezse ayaklar ve ellerde kesilme durumu söz konusu olabilir. Erken tanı ve doktor kontrolü çok önemlidir.

Mortalite: Yapılan araştırmalara göre tedavi altına alınmayan diyabet hastalarının ölüm riski diyabet hastası olmayanlara göre %50 daha fazladır.

PEKİ NELER ÖNEMLİ ?

Yaş oranının artması, bilinçsiz ve sağlıksız diyet uygulamaları, fazla kilolar ve obezite, hareketsiz bir yaşam tarzı bu sayıyı her yıl hızla artırmaktadır. Diyabet hastalığının ömür boyu sürmesi, yaşam kalitesini düşürmesi ve tedavi maliyetleri düşünüldüğünde, diyabet hafife alınmaması gereken, erken tanının çok önemli olduğu ve tedavisine düzenli bir şekilde uyulması gereken bir hastalıktır. 

Sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite, boya uygun ağırlığı korumak ve sigarayı bırakmak özellikle tip 2 diyabetin gelişimini önler ve diyabet tanısını geciktirir.

UNUTMAYINIZ: Komplikasyonsuz diyabetli, diyeti konusunda uzman diyabetlidir.

KAYNAKÇA