Günümüzde vegan beslenen sayısı hızla artarken “Veganlık sağlıklı mı?” sorusu da beraberinde gündeme geldi. Veganlığın sağlıklı olup olmadığına karar vermeden önce bu tarz beslenme tarzının nasıl olduğunu bilmek gerekiyor. Veganlar (katı vejetaryenler) hayvanlardan elde edilen tüm gıda ve ürünleri kullanmayı reddeder, sofrasında hayvansal kaynaklı hiçbir besin, giysi dolabında deri, yün, ipek gibi maddelerden yapılmış hiçbir giysi bulunmamaktadır. Diyetleri tahıllar, sebze- meyve ve kuru baklagillerden oluşmaktadır. Tüm dünyada vegan diyeti uygulayanların sayısı oldukça azdır.

Hayvansal kaynaklarda elzem aminoasitler gereksinmeye uygun miktarlarda bulunurken bazı bitkisel kaynaklarda sınırlıdır. Bu nedenle veganların öğünlerinde bitkisel kaynaklı besinlerin çeşitliliğini sağlayarak elzem aminoasit ihtiyaçlarını karşılamaları gerekir. Veganlar et yerine alternatif olarak soya fasulyesi, kuru baklagiller ve yağlı tohumları tüketebilirler.

Vegan çocukların protein gereksinmesi vejetaryen olmayanlara kıyasla biraz daha fazladır. Bu çocuklar günlük diyetlerinde, yeterli enerji ve bitkisel kaynaklı besinlerin çeşitliliğini sağlarsa protein yönünden bir sorun görülmez.

Vejetayen tipi beslenen çocuklarda özellikle B12 vitamini yetersizliği görülürken, vegan çocuklarda buna kalsiyum yetersizliği de eklenmektedir. Ayrıca demir ve çinko besin öğeleri yönünden de  rutin olarak takip edilmeleri gereklidir.

Vegan tipi beslenmeyi seçen adölesanların özellikle kalsiyum, demir, B12 ve D vitamini tüketimine dikkat etmesi gerekir.

Vegan Beslenmenin Avantajları

  1. Posa, proteaz inhibitörleri, antioksidanlar, biyoflavonlar, kükürtlü öğeler gibi kanserden koruyuculuğu kanıtlanmış içeriğe sahip bir beslenme örüntüsü uyguladıklarından kanser görülme oranı daha düşüktür.
  2. Veganların diğer gruplara göre daha sağlıklı bir yaşam sürmeleri, sigara alkol gibi olumsuz alışkanlıklardan uzak durmalarının da hastalıklardan korunmada etkisi büyüktür.
  3. Posa içeriği zengin vegan diyetleri, düşük glisemik indeksli ve düşük ve/veya orta glisemik yüklü diyetlerdir. Yapılan 5 ay süreli randomize kontrollü bir çalışmada, Tip 2 diyabetli bireylerde düşük yağlı vegan diyetlerinin glisemik kontrolü iyileştirdiği ve bireylerin %43’ünde diyabetik ilaçların kullanımını azalttığı gösterilmiştir.
  4. 22 hafta vegan diyet uygulayan ve Amerika Diyabet Derneği’nin (ADA) tipik şeker hastası diyetini uygulayan iki grubun HbA1c düzeyleri incelenmiştir. Veganlarda HbA1c düzeyi (-0.40%’a karşı +0.01%), Toplam kolesterol (-20.4’e karşı -6.8 mg/dL) ve LDL (-13.5’a karşı -3.4 mg/dL) farklılık göstermiştir (Bernard ve ark., 2006).

Vegan Beslenmenin Dezavantajları

  1. Veganların kemik sağlığına yönelik çalışmalar az sayıda olsa da; vejetaryen olmayan bireylere göre daha düşük kemik mineral yoğunluğuna sahip olduklarını gösteren bazı çalışmalar bulunmaktadır. Veganlarda yüksek kemik kırığı görülme riski ise düşük kalsiyum alımları nedeniyle olmaktadır. Ancak günlük diyetle kalsiyum alımları 525 mg’ın üzerinde olan veganlarda vejetaryen olmayanlarla benzer şekilde risk oluştuğu bulunmuştur.
  2. Veganların diyetleri omega 3 içeren balık yönünden yetersiz, omega 6 içeren bitkisel sıvı yağlar yönünden yüksektir. Bu yağlar arasında dengenin bu yönde bozulması büyüme döneminde beyin gelişimi, görme, merkezi sinir sisteminde birtakım sorunlara neden olabilmektedir. Yetişkinlerde ise kalp-damar ve iltihabi hastalıkları riskini arttırır. Yağda çözünen A, D, E ve K vitaminlerinin vücuda alınması ve kullanılması, vücudun çalışmasını sağlayan bazı hormonların yapımı için yeterli miktarda ve uygun çeşitte diyet yağları tüketilmelidir.
  3. Veganlarda karşılaşılan en büyük sorun, riboflavin (B2 vitamini) ve B12 vitamini eksikliğidir. Uzun süre vegan diyeti uygulayanlarda B12 vitamini yetersizliğine bağlı sağlık sorunları (anemi-kansızlık, geri dönüşsüz sinir hasarı) gelişebilir. B12 vitamini özellikle vejetaryen ve vegan beslenme alışkanlığı olan yaşlılar, gebe-emzikli anneler ile bebek ve çocuklar için önemlidir. Vegan olan kişiler, B12 vitamini veya kobalamin seviyesi düşük diyetlere sahip olma eğilimindedirler. Araştırmalar, kandaki B12 vitamininde azalmanın nöral tüp defektleri, konjenital kalp kusurları, bunama ve Alzheimer hastalığı ile ilişkili olduğunu belirtti (Antony, 2003). B12’deki bir azalma, 30 yıldan uzun süredir kalp hastalığının bağımsız bir risk faktörü olarak tanımlanmıştır (Dai & Wang, 2007). Araştırmacılar, B12 vitamini eksikliğinin hem vejetaryenler hem veganlar için hiperhomosisteineminin en güçlü belirleyicisi olduğunu ileri sürmektedirler.  Bu nedenle özellikle veganların diyeti, B12 vitamini açısından bir diyetisyen tarafından kontrol edilmelidir.
  4. 2014 yılında yapılan bir çalışmada veganların et tüketen kontrol grubuna göre kan lökosit (p<0.05), nötrofil, platet (p<0.05) ve üre (p<0.05) seviyeleri düşük bulunmuştur.
  5. Vejetaryen ve veganların daha sağlıklı olduğunu iddia eden çalışmalarda sağlıklı kişi yönlendirmesi (healthy user bias) mevcut olabilir. Bu düşünceyi oluşturan bir neden olarak sağlıklı kişi yönlendirmesi engellenen çalışmalarda deney grubu ve kontrol grubu arasında sağlıklı olmak açısından anlamlı bir fark olmaması gösterilebilir.

Besin Takviyeleri Doğalın Yerini Tutmuyor

Demir, kalsiyum, B12 ve D vitamini gibi besin ögesi eksikliklerini besin takviyeleri ile vegan tipi beslenme düzenine ekleyerek besin ögesi eksikliklerini yerine koyabilirler. Bu noktada veganların dikkat ettiği hususlardan biri de bu takviyelerde hayvansal kaynaklı bir içeriğin olup olmadığıdır. Bir diyetisyen gözüyle bakıldığında ise her zaman öncelik yeterli ve dengeli beslenmeye verilmelidir. Hiçbir besin takviyesi besinlerin içinde bulunan sağlık için gerekli olan besin ögelerini tam olarak besinlerdeki gibi sağlayamamaktadır.

Bütün bunlar göz önüne alındığında vegan olmalı mı olmamalı mı bu biraz da insanların tercihine kalmaktadır.

*Homosistein; kan damarlarının iç yüzeyini döşeyen hücrelere zarar verir, kanın pıhtılaşma mekanizmasını etkileyerek kalp krizi ve üreme riskini arttırır. Hiperhomosisteinemi ise homosisteinin kanda yüksek miktarda bulunması anlamına gelmektedir. B6, B12 vitaminleri ve folik asit açısından yetersiz bir beslenme, hiperhomosisteinemi nedenidir.

KAYNAK 1 : Sticher MA, Smith CB, Davidson S. Reducing Heart Disease Through The Vegetarian Diet Using Primary Prevention. Journal of the American Academy of Nurse Practitioners 22 (2010) 134–139

KAYNAK 2

KAYNAK 3 : Barnard, N., Cohen, J., Jenkins, D., Turner-McGrievy, G., Gloede, L., Jaster, B., et al. (2006). A low-fat vegan diet improves glycemic control and cardiovascular riskfactors in a randomized clinical trial in individuals with type 2 diabetes [Electronic version]. Diabetes Care, 29, 1777–1783.

KAYNAK 4 : Antony, A. (2003). Vegetarianism and vitamin B-12 (cobalamin) deficiency [Electronic version]. American Journal of Clinical Nutrition, 78, 3–6.

KAYNAK 5 : Dai, J., & Wang, X. (2007). Immunoregulatory effects of homocysteine on cardiovascular diseases [Electronic version]. Acta Physiologica Sinica, 59, 585–592.

KAYNAK 6 : Sağlık Bakanlığı Türkiye Beslenme Rehberi, Ankara, 2016